Eurovision sezonu kapanır, mayıstan kasıma kadar bir sessizlik alır ya hani; işte o boşluğu dolduran Çocuk Eurovision dönemi geldi, hatta neredeyse geçti bile. Biraz geç de olsa süreci baştan sona kendi filtremden geçirmeye hazırım, e o zaman başlayalım!
EV SAHİBİ: GÜRCİSTAN
Gürcistan hakikaten beklediğimden çok daha iyi geldi. Ancak bu genelde zaten görmeye alışkın olduğumuz “küçük ülke refleksi” örneğinden farksız: küçük ülkeler kendilerini kanıtlamak için ellerindeki fırsatı maksimum azimle harmanlarlar. E meşruiyet kolay kazanılmıyor, hele ki algısalsa… Sunucu olarak Çocuk Eurovision 2014’te ülkesini temsil eden Lizi Pop’u görmek ise beni çok şaşırtmadı. Kendisinin daha önce kanalın tık rekorunu kırması konusunda maddi faktörlerin etkisinin olduğunu düşünmem, şu anki durum için de geçerli, ancak kanalda çıkardığı işlerin başarısını yadsıyamam, oluşturduğu içerikler harikulade kaliteli. Logo ve slogan başta sıradan ve basit gibi dursa da, sahne ve konsepsiyon ile o kadar güzel harmanlanmış ki, 2018 Eurovision’un konseptinin yanında – Eurovision normları çerçevesinde değerlendirdiğimizde bile – çıtayı yukarıya taşıyabiliyor.
YENİ OYLAMA SİSTEMİ
Geçen sene oylama sistemini bütünüyle değiştirerek SMS sistemini kaldıran, Çocuk Eurovision’un uygulayıcı süpervizörü Jon Ola Sand – Evet EBU değil, Jon Ola Sand, EBU kim ki karar alsın zaten, vasfı nedir yani? (!) – bu sene ise farklı bir çılgın proje ile karşımızda. Sırf kâr edilemediği gerekçesiyle; zaten düzenlenme amacının EBU’ya kâr sağlamak olmayan bir yarışmanın SMS sistemini kaldıran ve Slovenya, Bulgaristan gibi bu yarışmaya çok başarılı parçalar katmış olan ülkelerin çekilmesine sebebiyet veren Jon Ola Sand; bu sene ise “Online Oylama Sistemi” projesini kamuoyuna sundu. Bu sistemi Eurovision’da uygulamayı öngördüklerini belirten Sand, Çocuk Eurovision’da ilk kez uygulanmasının deneme amaçlı olduğunu dile getirmiş.
Sistemin olası handikapları ile nasıl başa çıkılmış?
Bu sistemin en büyük handikapı, herkesin kendi ülkesine oy verebiliyor olması… Bu handikapı ortadan kaldırabilmek için en az üç, en fazla ise beş oy kullanma kuralı getirilmiş. Bu; tek bir ülkeye, olası bir oy yığılmasını tabîi ki önleyecektir, mantıklı bir çözüm yolu. Ancak nüfusu en fazla olan ülke, bu kulvarda on ikiyi kapmaya mahkûmdur. Bunun dışında “Kendimize oy atalım da seneye yarışma bizde olsun.” düşüncesiyle örgütlenilmemesi amacıyla bir sonraki senenin ev sahibi şimdiden seçilmiş, oylama elden geldiğince tarafsızlaştırılmaya çalışılmış. Pratikte süreç nasıl işleyecek, göreceğiz.
“Ya sistem duyulmadıysa?” olasılığı nedir?
Yani ya sistem sadece Eurovision komünitesi tarafından biliniyorsa ve çok kullananı olmazsa? O zaman bizi hakikaten olağanüstü demokratik bir oylama ve objektif bir oy dağılımı bekliyor olacak. Ancak oylama sistemi yarışma esnasında “ikinci tur” olarak yeniden açılacağı için, bunun olasılığı maalesef çok düşük.
Sistem nasıl işliyor?
jesc.tv adresine girdikten sonra karşınıza ikinci provalardan oluşan kolaj bir video çıkıyor. Bu kolaj videoyu izledikten sonra favoriniz olan en az üç, en fazla beş ülkeyi işaretleyerek oy verebiliyorsunuz. İki defa oy verme hakkınız var, bunlardan ilki pazar günü TSİ 18.00’e kadar olan süreç, yarışmanın ardından bir kez daha oy verebileceksiniz.
ŞARKI AÇISINDAN GENEL MAHİYETİYLE SENENİN DEĞERLENDİRMESİ VE FAVORİLERİM
Daha önceki senelerin şarkı kalitesine baktığımızda nereye koyacağımı tam da bilemediğim, sanırım bir averaj sene. Çok başarılı şarkılar da var, hatta bazıları Çocuk Eurovision’un tarihinde gördüğü en iyi şarkılardan birkaçı, ancak sonuna kadar bir kere bile dinleyemediğim şarkı sayısı da azımsanacak gibi değil doğrusu. Üstüne, hayâl kırıklıklarına ağırlıklı sebebiyet veren ülkelerin hep çok yüksek beklentili ülkeler olması – subjektif konuşuyorum – bu seneye biraz daha önyargılı bakmama sebebiyet veriyor. Lâkin eğer bir sıralama yapmam gerekirse:
- Rusya 🇷🇺
- Belarus 🇧🇾
- Makedonya 🇲🇰
- Ukrayna 🇺🇦
- Avustralya 🇦🇺
Maalesef son ikiyi bile zorla yazdım, ilk üçüm dışında hiçbir şarkıyı sıralamaya bile alamıyorum. Bu yüzden yapacağım değerlendirmeler ilk üç ülkeyle sınırlı kalacak.
Rusya: Eurovision’un bile hasret kaldığı bir pop-ballad… Burada Balkan ülkelerini hariç tutarak konuşuyorum ancak, son dönemde temposu gittikçe düşen ve hatta bazen bizi “Eurovision bir ballad yarışması da bizim mi haberimiz yok?” düşüncesine sürükleten onca temsiliyet görmemize rağmen bu kalitede şarkıyı çok az gördüğümüzü söylemem gerekir, hakikaten muazzam…
Provalarda beni rahatsız eden birkaç nokta vardı, bunlar da ağırlıklı olarak profesyonellik arayan nüanslar olduğu için aslında bir çocuk yarışmasında zikredilmesi ne kadar doğru bilmiyorum ama, Rusya bir istisna olsun. Kafa seslerini çok temiz verebilirken aslında kendini şarkının başında o kadar yoruyor ki, o kısımları çok temiz duyamıyoruz, kaldı ki bana kalırsa kafa seslerinde daha başarılı bir isim. Bunun dışında ilk provada fazlasıyla dikkat çeken bir “fazla jest” sıkıntısı vardı, ikinci provadan gelen görüntüler bunun düzeltildiğini bize gösterdi, ama sanki ses performansında bu düzeltme, duygusundan alıp negatif bir refleks oluşturmuş. Bunun dışında sahnelemesiyle beraber kusursuz bir bütünlük oluşturan, çok profesyonel ve iddialı bir aday.
Belarus: Helena’nın ses rengi hakikaten muazzam, sesini de yaşına göre iyi kullandığını söyleyebilirim. Açıkçası, bu şarkıyı ,ilk dinlediğimde “Belarus bu yarışmanın konsepsiyonunu hiç mi anlayamadı?” dedirtecek kadar alternatif bulmuştum, bu yüzden sıralamamda bir tık daha aşağıdaydı. Ancak canlı performansında sesini bu genre’da bir parçada bile ne kadar iyi gösterebildiğini görünce önyargılarımın kırıldığını söyleyebilirim. Teknik olarak her çocuk gibi Helena’da da ufak sıkıntılar var, ama daha önce de belirttiğim gibi bunu değerlendirmeyi etik bulmadığım için pas geçiyorum.
Makedonya: Şu ülkeye iki senedir bakıp diyorum ki “Helal olsun!”. Heves edersin, hırs yaparsın belki ama bu kadar kaliteli parçalarla bunu yansıtmak, hakikaten takdir edilesi. Gelin görün ki burada eleştireceğim, belki çok alâkasız ama, başka bir nokta var.
Mina’nın yüzünde net bir müdahale var, ve bu kız daha on dört yaşında. Makedonya’nın delegasyonunu ve arkadaki ekibini eleştirmek istediğim tek nokta bu, ve bunu da sonuna kadar hak ediyorlar. Zaten klip geldiğinde de dikkat çekmemesi elde olmayan bir makyaj vardı temsilcinin yüzünde, üzerine bunu görünce eleştirmemem elde değildi. Çocuklar çocuk olarak kalsın bu yarışmada, illâ çocuksu durmalarına gerek yok, ancak bu çok fazla.
Performansa gelirsek, Mina’nın canlı performansının bir tık hayâl kırıklığı olduğunu söylemem yanlış olmaz. Özellikle ikinci provada detoneler duyulmayacak gibi değil. Bunun dışında “Dancing Through Life” adlı bir parçaya sahip bir temsilci için ben koreografiyi fazla hareketsiz buldum, büyük ihtimâl bunu görsel efektlerle sağlayacaklar ancak yine de tatmin edici bulmadım. Bakalım bu sene Makedonya hak ettiği yeri alabilecek mi?
HAYÂL KIRIKLIKLARI
Ermenistan: Başka bir ülke olsa belki bu kadar hayâl kırıklığına uğramazdım ama konu Ermenistan olunca tabîi insanın beklentisi yüksek oluyor. Şarkıyı ilk başta averaj bulmuş, yine de çok kötü bir noktaya koymamıştım ancak canlı performanstan sonra maalesef ilk onuma bile koyamıyorum, üzgünüm.
Sırbistan: Bu kişisel bir hayâl kırıklığıdır, duyurulur. Sırbistan gibi etnik ballad konusunda profesyonel olan bir ülkeden, bu kadar çocuksu ve “insanlar el ele tutuşsa, birlik olsa” konseptli, averajın altında bir parça görmek, hele ki bu şarkının bir de ulusal finalle seçilmiş olması… Bilemiyorum, hakikaten yorumsuzum.
26 KASIM 2017 MALTA REZALETİ
Malta’nın şarkısının buram buram çalıntı olduğunu 2014 ve 2015 Çocuk Eurovisionları izlemiş olanlar gayet iyi anlamışlardır. Şarkı 2014, koreografi de 2015 Ermenistan’dan parsel parsel çalınmış. Bu kadar da göze soka soka çalmayın bari, 2016’da jüri oylarını çaldıktan sonra hırsızlık Malta delegasyonunda bir refleks hâline geldi sanırım. Bu kadar ağır eleştirmek istemezdim ama gerçek bu.
Bir de buna bakın, tavsiyemdir:
Peki neden “belirsizlikler senesi”? Bilirsiniz, Çocuk Eurovision ters köşe bir yarışmadır, bu yeni sistemle, bunca belirsiz şarkı içerisinde kim kazanır? Valla kestirebilen yazsın!
Yarın Çocuk Eurovision’dan önce ekip olarak canlı yayında olacağız, o zamana kadar görüşmek üzere…
“Çocuk Eurovision 2017 – Belirsizliklerin Senesi&rdquo için 1 yorum