Eurovision’un Bir Sonraki Ev Sahibi Şehri Kiev, Peki Şimdi Ne Olacak?

Beklenen açıklama sonunda geldi ve ev sahibi şehir duyuru programı beşinci kez ertelenmeden sonunda gerçekleşti, Eurovision’un kalbi bu sene Kiev’de atacak! Peki bu süreçte beni şüpheye düşüren kısımlar neler? Hadi onlara bir değineyim.

Bildiğiniz üzere ev sahibi şehir beşinci girişimde açıklandı ve bu süreç zarfında deliye dönen ve tepki üstüne tepki gösteren (ve sonuna kadar haklı olan) fanlar yüzünden Eurovision’un uygulayıcı süpervizörü kamera karşısına geçip şu açıklamayı yapmak zorunda kalmıştı: “Eurovision’un yapılması için gereken altyapıya sahip hiçbir alan bulunmadığından bu süreç uzuyor, daha fazla değerlendirme yapmamız gerekiyor.” Peki bu -takriben- iki hafta boyunca buna gerçekten bir çözüm yolu üretilebildi mi?

Bu  konuyla alâkalı ele aldığım bir önceki yazımda da belirttiğim gibi planların hepsi birbirinden beter. Kiev’de olsaydı -diyorduk ki şu an olacak- bir gösteri merkezinde gerçekleşecekti, hayâller gerçek oluyor (!). Diğer planlar ise çadır kurmak, ağır sanayinin ortasında bir arenada ev sahipliği yapmak gibi diğer komik seçeneklerdi. Kötünün iyisi olduğu bir gerçek, ama geçen sene çıtanın konduğu yere baktığımız zaman bizi bu sene bekleyen şey çok da iç açmıyor doğrusu.

Geçen sene ev sahipliğini yapan İsveçli ekibin bir kısmının Kiev’e gideceğini de öğrendikten sonra, esas Ukrayna’nın ev sahipliği için oluşturduğu kemik kadro konusunda potansiyel beklentim hâyli azaldı. Evet, ekibin Kiev’e gideceğini öğrendikten sonra derin bir oh çektim ancak çoğu şeye müdahil olmayacakları muhakkak. (Burada içimdeki şeytanî ses “Vereydiniz İsveç’e, yapaydı!” diyor bu arada.)

Ve bence en önemli kısım geçen sefer değindiğim şeyin uygulamaya geçmesi sonucu bu açıklamanın zorakî bir biçimde yapılmış olması. O konuda da hemen ufak bir alt yazı geçeceğim, geçen sefer EBU yani Avrupa Yayın Birliği’nin ev sahibi şehir konusunda Ukrayna’ya belli bir tarih vermesi ve eğer açıklamıyorlarsa ev sahipliğinin başka bir ülkeye devredilmesi gerektiği konusunda gözdağı vermesinin gerekliliğine parmak basmıştım. Kaldı ki EBU bunu yaptı, ve zaten o yüzden ev sahibi şehir duyurusu bugün yapıldı, çünkü o “deadline” bugündü.

Yani demeye çalıştığım şey, “Zaten mayısın ortasından beri çözüm bulunamayan arena problemine beş günde nasıl çözüm buldular, buna inanabiliyor musunuz?” lafımın kanıtı olayların kronolojik sırasında yatıyor, benim açıklama yapmama bile gerek yok aslında. Ve yine aynı noktaya değineceğim ki EBU politika olarak çok yanlış ilerliyor.

Buna da ufaktan ve tekrardan değinmek istiyorum ki, Romanya’ya ve Bosna Hersek’e, kısacası para konusunda bu kadar keskin davranabilen bir kurumun koskoca organizasyonun ev sahipliği konusunda bu denli rahatlık göstermesi beni bile geriyor. Kaldı ki bu zorlama açıklamanın ardından o arena ve ülkenin ekonomisi bu yarışmayı kaldıramazsa yarışmanın kalitesinden ve kitlesinden çalınmış olacak. Bu konuda bir tarih belirlenmesini en çok ben istiyordum ancak bu zorlama tavır Ukrayna’yı kaldıramayacağı bir işe ve fanları da çok büyük bir hayâl kırıklığına sürüklüyormuş gibi duruyor. Bu da tabiî ki NTU ile birlikte EBU’nun ve politikalarının suçu, arada sırada TRT’ye hak vermeden edemiyorum doğrusu -asla savunmuyorum.

Anladığım kadarıyla EBU’nun geleneği bozmamaya çalışıp Ukrayna’yı zorlamak gibi bir çabası var, ki bunu zaten Jon Ola Sand’ın “Kazanan Basın Toplantısı” sırasında Ukrayna’nın delegasyon başkanına verdiği moralden ve 2005’teki başarılı işten söz edip iç rahatlatmaya çalışmasından anlamıştık -tabiî insanın haykırası geliyor “2005 Ukraynası ile bugünkünü bir mi tutuyorsun be adam?” diye ama n’apacaksın. Ancak bu kumar oynamaktan başka bir şey değildir.

Esas bana bu yazıyı yazdıran etken ise Eurovision’un resmî YouTube kanalında yayınlanan ve bizi 2005 Eurovision Şarkı Yarışması’nda bir zaman yolculuğuna çıkaran o video. Deliye döndüm desem yeridir. Her ne kadar bir fan olarak bu tarz videolar izlemek hoşuma gitse de “Kiev daha önce iki kez Çocuk Eurovision’a  ve bir kere de Eurovision Şarkı Yarışması’na ev sahipliği yaptı.” kısmından başka ev sahipliği ve teknik konuda hiçbir bilgi verilmezken sadece ilk beş yapmış şarkılar, Ruslana’nın zaferi ve bir sonraki sene yaptığı açılış  gösterisinden alınmış kesitlerden ibaret bir video. Ben şüpheye düşmeyeyim de kimler düşsün şimdi?

Gel gelelim şov kısmına… Çoğu kişi bayağı bulsa da İsveç mizahta da çok ciddi bir çıta belirledi. Eurovision konusunda genel geçer bilgilere sahip olan insanlar için elbette ki çok gülünç şeyler olmasa da fanların kalbinde âdeta taht kurdu İsveç. Aramızda konuşurken hep bu ifadeyi kullanırdık ve bence kesinlikle bu seneden beklentilerimi ifade eden bir cümle, o yüzden burada da bunu kullanacağım: “Verka Serduchka’yı bile İsveç kullandı, Ukrayna’ya ne kaldı ki şimdi?”