Eurovision Yazılar

Son Dakika (!) Problematiği: “Türkiye Eurovision’a Dönmeli Mi?”

Arada bir ve genellikle Eurovision dönemi öncesinde gündeme gelen “Ah nerede o eski laik Eurovisionlu günler!” yakınmaları yavaş yavaş ve dalga dalga yine vurmaya başladı. Daha önce sayısız kez dile getirdiğim tepkimi bu sefer çok boyutlu olarak açıklamak istiyorum. Çünkü çoğu zaman yanlış anlaşıldım ve büyük ön yargılarla karşılaştım.

Öncelikle bu temsil işini, Türk izleyenlerin %90’ının, katılacağının duyurusunu yapıp vizüel sonucunu beklemekten ibaret sandığını kabullenmemiz gerekir. Eurovision’a katılmak fazlasıya efor isteyen bir şey, kaldı ki TRT buna gereken eforun ne kadarını harcıyor, ona da değinelim.

Türkiye’nin hep Eurovision’a en çok önem veren ülke olduğu söylenir. Bunun da bir saçmalık olduğu kabullenmemiz gereken ikinci en önemli unsur. Türk halkı temsilcisine kendi de karar vermez üstelik, diğer ülkelerdeki gibi demokratik bir tercih yapma hakkı yoktur. Üstelik bunu diyenlerin çoğu İsveç’in Eurovision şarkısını seçmek için Eurovision’dan hâllice bir ulusal final düzenlediklerini de bilmez. Biz Eurovision’u ciddiye alıyoruz, sanatla savaştığımızı düşünürcesine, hatta ve hatta sahneyi adeta bir cepheymiş gibi görecek kadar hırslıyız, evet. Ama buna ne denli “önem vermek” denebilir?

Bir Türk stereotipi olan “Oğlum tuttu bu ya, böyle devam edelim.” ilkesiyle maNga’dan sonra Yüksek Sadakat gönderen bir ulusal kanal tarafından temsil edildiğimizi unutmamalıyız. Çünkü temsilciler değişir ama ülkeyi hep aynı kanal temsil eder.

Daha önce Eurovision’da çalışmaya hak kazanmış olanlar varsa bilirler, delegasyonlar ülkeyi temsil eder, aynı zamanda sahne önündeki temsilci de delegasyonun farklı bir sınıfındadır zaten. Kanaldan görevli kim varsa hepsi delegasyondur ve bu delegasyon ülkeyi hem sahne önündeki hem de arkasındaki temsile hazırlar. Şimdi mantıklı düşünün, TRT’nin yollayacağı delegasyon sadece temsilciyle kalmayacak, peki arkada bizi kim temsil edecek, nasıl temsil edecek? Bu bir ön yargı değil, maalesef bir ileri görüş.

Şöyle bir anıyla örneklendireyim ki daha açık olsun: 2009 yılında Hadise zaten hasta olarak Eurovision’da geçirdiği zamanı zorlaştırırken kanal görevlileri sahnenin arka planındaki tasarımın sadece ilk provada değiştirileceğinden habersizler. Dikkatinizi çekmek istiyorum bunlar “DELEGASYON”. Yani Türkiye’nin temsiliyle alâkalı bütün yükümlülükleri taşıyan insanlar. İşte o yüzden arka planı da kıyafeti de kırmızıydı Hadise’nin ve o sene Rusya’da düzenlenen yarışma için görevlendirilen çalışanlar olağanüstü bir disipline sahip olduğundan dolayı bu konuda düzeltme yapılması konusunda asla taviz vermediler. Bu olayın bence en can alıcı noktası ise vakt-î zamanının TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin’in bunu 2013’te Eurovision’da hangi politikayı izlemeleri gerektiğine dair düzenlediği konferansta (ve daha sonrasında çekildik) sanki komik bir fıkra anlatıyormuş gibi anlatması. İşte bu yüzden hiçbirimiz “Türkiye bu yarışmayı önemsiyor.” diyemeyiz.

Kaldı ki Eurovision LGBTİ’nin “özgürleşme alanı” diyebileceğimiz bir yarışma, bazıları birbirlerini bu yarışmanın fanlarının oluşturduğu platformlardan buluyorlar ve herkes bu konuda olağanüstü toleranslı. Hâlâ günümüzde trans cinayetleri işlenen bir ülkenin büyük bir çoğunluğu böyle bir şovu kaldıramaz, adım gibi eminim buna, hele ki son hâlini. 2013 Finlandiya gibi tekrardan bir lezbiyen öpüşme olayı olsa TRT bunu yayınlayabilir mi sizce?

Kaldı ki bunlardan ziyade anlaşılması gereken bir şey var ki Türkiye her zamanki gibi Eurovision’da da “Gelin ata binmiş, ya nasip demiş” felsefesinden çıkmadığı sürece Eurovision’a geri dönmemeli, çünkü bu işe ciddi bir mesai harcanıyor, bu TRT’nin “Benim dokuz şarkı yapacak param var ama gitmiyorum.” deklarasyonunda da ima ettiği gibi amiyane tabirle para bastırıp yatmakla olacak iş değil, ciddiye almak lazım.

Son olarak “İbrahim Şahin FETÖ’cüydü, ihraç edildi, bu olaylardan sonra belki geri döneriz.” -ci bir tayfa var. Yeni gelen Genel Müdür Şenol Göka’nın yapılan oylama sistemi değişikliği hakkındaki sorulara verdiği fazlasıyla olumsuz cevaplardan sonra bu çekilmenin FETÖ değil bir TRT kararı olduğu çok açık anlaşılıyor. Moralinizi bozmak gibi olmasın ama, öngörülerime göre rahat bir on beş sene yokuz.

Son Dakika (!) Problematiği: “Türkiye Eurovision’a Dönmeli Mi?”&rdquo için 1 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: